A`lâ  Suresi 9. Ayet Meali

Your browser doesn’t support HTML5 audio

فَذَكِّرْ إِن نَّفَعَتِ ٱلذِّكْرَىٰ
Türkçesi Kökü Arapçası
  • o halde hatırlat öğüt ver
  • ذ ك ر
  • فَذَكِّرْ
  • eğer
  • إِنْ
  • yarar verirse
  • ن ف ع
  • نَفَعَتِ
  • hatırlatmak
  • ذ ك ر
  • الذِّكْرَىٰ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: O hâlde, eğer öğüt fayda verirse, öğüt ver.
  • Diyanet Vakfı: (8-9) Seni en kolaya muvaffak kılacağız. O halde eğer öğüt fayda verirse öğüt ver.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onun için öğüt ver, eğer öğüt fayda verirse.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Onun için öğüt ver, eğer öğüt fayda verirse.
  • Ali Fikri Yavuz: O halde, fayda versin (yahud fayda vermesin), sen Kur’an ile öğüd ver; (tebliğ vazifeni yap).
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Onun için öğüd ver, öğüd fâide verirse
  • Fizilal-il Kuran: O halde hatırlatmak fayda verirse hatırlat.
  • Hasan Basri Çantay: O halde eğer öğüd fâide verirse (durma) öğüd ver.
  • İbni Kesir: O halde öğüt fayda verecekse, öğüt ver.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: (9-10) Artık öğüt ver, eğer öğüt faide verirse. Korkar kimse, öğütü dinleyecektir.
  • Tefhim-ul Kuran: Şu halde, eğer ´öğüt ve hatırlatma´ bir yarar sağlayacaksa, ´öğüt verip hatırlat.´
  • Gaziantep Evden Eve Taşımacılık

    Sistemli Evden Eve Nakliyat

    antepevdenevetasimacilik.com