Ankebût  Suresi 35. Ayet Meali

Your browser doesn’t support HTML5 audio

وَلَقَد تَّرَكْنَا مِنْهَآ ءَايَةًۢ بَيِّنَةً لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ
Türkçesi Kökü Arapçası
  • ve andolsun
  • وَلَقَدْ
  • biz bırakmışızdır
  • ت ر ك
  • تَرَكْنَا
  • ondan
  • مِنْهَا
  • bir işaret
  • ا ي ي
  • ايَةً
  • açık
  • ب ي ن
  • بَيِّنَةً
  • bir toplum için
  • ق و م
  • لِقَوْمٍ
  • aklını kullanan
  • ع ق ل
  • يَعْقِلُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Andolsun biz, aklını kullanacak bir kavm için o memleketten ibret alınacak apaçık bir delil bıraktık.
  • Diyanet Vakfı: Andolsun ki, biz, aklını kullanacak bir kavim için oradan apaçık bir ibret nişânesi bırakmışızdır.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Andolsun ki, Biz aklını kullanacak bir topluluk için oradan bir ibret tablosu bıraktık.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Andolsun ki biz, aklını kullanacak bir kavim için oradan apaçık bir ibret nişanesi bırakmışızdır.
  • Ali Fikri Yavuz: Muhakkak ki, aklını kullanacak bir kavim için, o memleketden açık bir alâmet (iz ve harabe) bıraktık.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve celâlim hakkı için ondan bir âyet (bir nişane) bırakmışızdır ki teakkul edecek bir kavm için beyyine olsun
  • Fizilal-il Kuran: Biz o yıkık kentten, geriye düşünen kimselerin ders çıkarmalarına yarayacak belirgin izler bıraktık.
  • Hasan Basri Çantay: Andolsun, aklını kullanacak bir kavm için biz oradan apaçık bir nişane (bir ibret) bırakmışızdır.
  • İbni Kesir: Andolsun ki; akleden bir kavim için Biz, orada apaçık bir ayet bırakmışızdır.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Andolsun ki, âkilâne düşünür bir kavim için oradan bir apaçık alâmet bırakmışızdır.
  • Tefhim-ul Kuran: Andolsun, biz akledebilecek bir kavim için oradan apaçık bir ayet bırakmışızdır.
  • Gaziantep Evden Eve Taşımacılık

    Sistemli Evden Eve Nakliyat

    antepevdenevetasimacilik.com