- Tüm Mealler: Rad 18
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Rad 18
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Rad 18
- Elmalılı Hamdi Yazır: Rad 18
- Ali Fikri Yavuz: Rad 18
- Diyanet Vakfi: Rad 18
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sade): Rad 18
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sade 2): Rad 18
- Fizilal-il Kuran: Rad 18
- Hasan Basri Çantay: Rad 18
- İbni Kesir: Rad 18
- Ömer Nasuhi Bilmen: Rad 18
- Tefhim-ul Kuran: Rad 18
Rad Suresi 18. Ayet Meali
Your browser doesn’t support HTML5 audio
لِلَّذِينَ ٱسْتَجَابُوا۟ لِرَبِّهِمُ ٱلْحُسْنَىٰ ۚ وَٱلَّذِينَ لَمْ يَسْتَجِيبُوا۟ لَهُۥ لَوْ أَنَّ لَهُم مَّا فِى ٱلْأَرْضِ جَمِيعًا وَمِثْلَهُۥ مَعَهُۥ لَٱفْتَدَوْا۟ بِهِۦٓ ۚ أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُمْ سُوٓءُ ٱلْحِسَابِ وَمَأْوَىٰهُمْ جَهَنَّمُ ۖ وَبِئْسَ ٱلْمِهَادُ
Türkçesi
Kökü
Arapçası
- için vardır
- لِلَّذِينَ
- buyruğuna uyanlar
- ج و ب
- اسْتَجَابُوا
- Rablerinin
- ر ب ب
- لِرَبِّهِمُ
- en güzel (karşılık)
- ح س ن
- الْحُسْنَىٰ
- ve kimseler ise
- وَالَّذِينَ
- لَمْ
- uymayan(lar)
- ج و ب
- يَسْتَجِيبُوا
- ona
- لَهُ
- şayet
- لَوْ
- أَنَّ
- kendilerinin olsa
- لَهُمْ
- bulunaların
- مَا
- فِي
- yeryüzünde
- ا ر ض
- الْأَرْضِ
- hepsi
- ج م ع
- جَمِيعًا
- ve bir misli daha
- م ث ل
- وَمِثْلَهُ
- yanında
- مَعَهُ
- fidye verirlerdi
- ف د ي
- لَافْتَدَوْا
- onu
- بِهِ
- işte
- أُولَٰئِكَ
- onların
- لَهُمْ
- çok kötüdür
- س و ا
- سُوءُ
- hesabı
- ح س ب
- الْحِسَابِ
- ve varacakları yer
- ا و ي
- وَمَأْوَاهُمْ
- cehennemdir
- جَهَنَّمُ
- ve ne kötü
- ب ا س
- وَبِئْسَ
- bir yataktır
- م ه د
- الْمِهَادُ