Yâsîn  Suresi 48. Ayet Meali

Your browser doesn’t support HTML5 audio

وَيَقُولُونَ مَتَىٰ هَٰذَا ٱلْوَعْدُ إِن كُنتُمْ صَٰدِقِينَ
Türkçesi Kökü Arapçası
  • ve diyorlar
  • ق و ل
  • وَيَقُولُونَ
  • ne zaman?
  • مَتَىٰ
  • bu
  • هَٰذَا
  • tehdid (ettiğiniz azab)
  • و ع د
  • الْوَعْدُ
  • eğer
  • إِنْ
  • iseniz
  • ك و ن
  • كُنْتُمْ
  • doğru söylüyor(lar)
  • ص د ق
  • صَادِقِينَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: “Eğer doğru söyleyenlerseniz, bu tehdit ne zaman gelecek?” diyorlar.
  • Diyanet Vakfı: Onlar: Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman gerçekleşecektir? derler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve: «Ne zaman bu tehdit , (gerçekleşek eğer) doğru (sözlü) iseniz.» diyorlar.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Yine onlar: «Eğer doğru söylüyorsanız bu (kıyamet) vaadi ne zaman?» diyorlar.
  • Ali Fikri Yavuz: (Yine Mekke kâfirleri şöyle) diyorlar: “- Bu kıyametin vaadi ne zaman, eğer doğru söyleyenlerseniz?”
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve ne zaman bu va´d, doğru iseniz? diyorlar
  • Fizilal-il Kuran: Ve «eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit ettiğiniz azab ne zaman gelecek» diyorlar.
  • Hasan Basri Çantay: «Siz doğru söyleyenlerseniz bu tehdîd (in tehakkuku) ne zaman (söyleyin)?» derler.
  • İbni Kesir: Ve derler ki: Şayet siz sadıklardan iseniz, bu vaad ne zamandır?
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Ve derler ki: «O vaad ne zaman, eğer siz sâdıklar oldunuz iseniz?»
  • Tefhim-ul Kuran: Ve derler ki: «Eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit (etmekte olduğunuz yıkım ve azab) ne zamanmış?»
  • Gaziantep Evden Eve Taşımacılık

    Sistemli Evden Eve Nakliyat

    antepevdenevetasimacilik.com