Mutaffifîn  Suresi 17. Ayet Meali

Your browser doesn’t support HTML5 audio

ثُمَّ يُقَالُ هَٰذَا ٱلَّذِى كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ
Türkçesi Kökü Arapçası
  • sonra
  • ثُمَّ
  • denilecektir
  • ق و ل
  • يُقَالُ
  • işte budur
  • هَٰذَا
  • şey
  • الَّذِي
  • olduğunuz
  • ك و ن
  • كُنْتُمْ
  • onu
  • بِهِ
  • yalanlıyor(lar)
  • ك ذ ب
  • تُكَذِّبُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Sonra da onlara, “Yalanlamakta olduğunuz işte budur” denecektir.
  • Diyanet Vakfı: Sonra onlara: «İşte yalanlamış olduğunuz (cehennem) budur» denilir.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sonra da onlara: «İşte bu, sizin yalanlayıp durduğunuz!» denilecek.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Sonra da onlara: «İşte bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir» denilecek.
  • Ali Fikri Yavuz: Sonra (onlara) şöyle denilecek: “- İşte (dünyada) inkâr etmiş olduğunuz (azab) budur.”
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Sonra da denecek: işte bu, sizin o tekzîb edip durduğunuz
  • Fizilal-il Kuran: Sonra da onlara: «İşte bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir» denilecek.
  • Hasan Basri Çantay: Sonra da (onlara) «İşte (bu azâb) sizin yalan saymakda devam etdiğiniz şeydir» denilecek.
  • İbni Kesir: Sonra da onlara; yalanlayıp durduğunuz işte budur, denilecektir.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Sonra denilir ki: «İşte bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.»
  • Tefhim-ul Kuran: Sonra onlara: «İşte sizin yalanlamakta olduğunuz budur» denir.
  • Gaziantep Evden Eve Taşımacılık

    Sistemli Evden Eve Nakliyat

    antepevdenevetasimacilik.com