- Tüm Mealler: Fussilet 50
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Fussilet 50
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Fussilet 50
- Elmalılı Hamdi Yazır: Fussilet 50
- Ali Fikri Yavuz: Fussilet 50
- Diyanet Vakfi: Fussilet 50
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sade): Fussilet 50
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sade 2): Fussilet 50
- Fizilal-il Kuran: Fussilet 50
- Hasan Basri Çantay: Fussilet 50
- İbni Kesir: Fussilet 50
- Ömer Nasuhi Bilmen: Fussilet 50
- Tefhim-ul Kuran: Fussilet 50
Fussilet Suresi 50. Ayet Meali
Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلَئِنْ أَذَقْنَٰهُ رَحْمَةً مِّنَّا مِنۢ بَعْدِ ضَرَّآءَ مَسَّتْهُ لَيَقُولَنَّ هَٰذَا لِى وَمَآ أَظُنُّ ٱلسَّاعَةَ قَآئِمَةً وَلَئِن رُّجِعْتُ إِلَىٰ رَبِّىٓ إِنَّ لِى عِندَهُۥ لَلْحُسْنَىٰ ۚ فَلَنُنَبِّئَنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِمَا عَمِلُوا۟ وَلَنُذِيقَنَّهُم مِّنْ عَذَابٍ غَلِيظٍ
Türkçesi
Kökü
Arapçası
- ve eğer
- وَلَئِنْ
- biz ona taddırırsak
- ذ و ق
- أَذَقْنَاهُ
- bir rahmet
- ر ح م
- رَحْمَةً
- kendimizden
- مِنَّا
- مِنْ
- sonra
- ب ع د
- بَعْدِ
- bir zarardan
- ض ر ر
- ضَرَّاءَ
- ona dokunan
- م س س
- مَسَّتْهُ
- elbette der ki
- ق و ل
- لَيَقُولَنَّ
- bu
- هَٰذَا
- benim hakkımdır
- لِي
- ve
- وَمَا
- sanmıyorum
- ظ ن ن
- أَظُنُّ
- kıyametin
- س و ع
- السَّاعَةَ
- kopacağını
- ق و م
- قَائِمَةً
- eğer
- وَلَئِنْ
- götürülmüş olsam bile
- ر ج ع
- رُجِعْتُ
- إِلَىٰ
- Rabbime
- ر ب ب
- رَبِّي
- muhakkak
- إِنَّ
- benim için vardır
- لِي
- O’nun yanında
- ع ن د
- عِنْدَهُ
- daha güzel şeyler
- ح س ن
- لَلْحُسْنَىٰ
- biz mutlaka haber vereceğiz
- ن ب ا
- فَلَنُنَبِّئَنَّ
- kimselere
- الَّذِينَ
- inkar edenlere
- ك ف ر
- كَفَرُوا
- بِمَا
- yaptıklarını
- ع م ل
- عَمِلُوا
- ve mutlaka taddıracağız
- ذ و ق
- وَلَنُذِيقَنَّهُمْ
- -dan
- مِنْ
- azab-
- ع ذ ب
- عَذَابٍ
- kaba
- غ ل ظ
- غَلِيظٍ