- Tüm Mealler: Ankebût 18
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ankebût 18
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Ankebût 18
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ankebût 18
- Ali Fikri Yavuz: Ankebût 18
- Diyanet Vakfi: Ankebût 18
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sade): Ankebût 18
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sade 2): Ankebût 18
- Fizilal-il Kuran: Ankebût 18
- Hasan Basri Çantay: Ankebût 18
- İbni Kesir: Ankebût 18
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ankebût 18
- Tefhim-ul Kuran: Ankebût 18
Ankebût Suresi 18. Ayet Meali
Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَإِن تُكَذِّبُوا۟ فَقَدْ كَذَّبَ أُمَمٌ مِّن قَبْلِكُمْ ۖ وَمَا عَلَى ٱلرَّسُولِ إِلَّا ٱلْبَلَٰغُ ٱلْمُبِينُ
Türkçesi
Kökü
Arapçası
- ve eğer
- وَإِنْ
- yalanlarsanız
- ك ذ ب
- تُكَذِّبُوا
- elbette
- فَقَدْ
- yalanlamışlardı
- ك ذ ب
- كَذَّبَ
- ümmetler de
- ا م م
- أُمَمٌ
- مِنْ
- sizden önceki
- ق ب ل
- قَبْلِكُمْ
- ve yoktur
- وَمَا
- düşen
- عَلَى
- elçiye
- ر س ل
- الرَّسُولِ
- başka bir şey
- إِلَّا
- tebliğ etmekten
- ب ل غ
- الْبَلَاغُ
- açıkça
- ب ي ن
- الْمُبِينُ