Ankebût  Suresi 53. Ayet Meali

Your browser doesn’t support HTML5 audio

وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِٱلْعَذَابِ ۚ وَلَوْلَآ أَجَلٌ مُّسَمًّى لَّجَآءَهُمُ ٱلْعَذَابُ وَلَيَأْتِيَنَّهُم بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ
Türkçesi Kökü Arapçası
  • senden çabuk istiyorlar
  • ع ج ل
  • وَيَسْتَعْجِلُونَكَ
  • azabı
  • ع ذ ب
  • بِالْعَذَابِ
  • eğer olmasaydı
  • وَلَوْلَا
  • bir süre
  • ا ج ل
  • أَجَلٌ
  • belirtilmiş
  • س م و
  • مُسَمًّى
  • onlara hemen gelirdi
  • ج ي ا
  • لَجَاءَهُمُ
  • azab
  • ع ذ ب
  • الْعَذَابُ
  • ve o kendilerine gelecektir
  • ا ت ي
  • وَلَيَأْتِيَنَّهُمْ
  • ansızın
  • ب غ ت
  • بَغْتَةً
  • ve onlar
  • وَهُمْ
  • hiç
  • لَا
  • farkında değillerken
  • ش ع ر
  • يَشْعُرُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Senden azabın çabucak gelmesini istiyorlar. (Hikmet gereği) belirlenmiş bir süre olmasaydı, azap onlara mutlaka gelirdi. Onlar farkında değillerken kendilerine ansızın elbette gelecektir.
  • Diyanet Vakfı: Senden, azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Eğer önceden tayin edilmiş bir vade olmasaydı, azap elbette onlara gelip çatmıştı. Fakat onlar farkında değilken, o ansızın kendilerine geliverecektir.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bir de senden acele azap istiyorlar; eğer belirlenmiş bir süre olmasaydı, o azap onlara muhakkak gelmişti; ve elbette o kendilerine gelecek, şuurları olmayarak (bilincine varmadan) ansızın gelecek!
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Senden azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Eğer önceden tayin edilmiş bir vade olmasaydı, azab elbette onlara gelip çatmıştı. Fakat yine de, hiç farkına varmadıkları bir sırada o kendilerine mutlaka gelecektir.
  • Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm, kâfirler, başımıza taş yağdır diye) senden azabın acele inmesini istiyorlar. Eğer belli bir vakit olmasaydı, o azab, onlara, muhakkak gelmişti. Elbette o, ansızın kendilerine gelecektir; onların (bu azabın gelişinden) haberleri olmıyacaktır.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bir de senden acele azâb istiyorlar, eğer müsemmâ bir ecel olmasa idi o azab onlara muhakkak gelmişti ve elbette o kendilerine gelecek, şuurları olmıyarak ansızın gelecek
  • Fizilal-il Kuran: Onlar senden azabımın bir an önce gerçekleşmesini isterler. Eğer azabımın belirli bir vadesi olmasaydı, hemen başlarına gelirdi. Fakat azabım hiç beklemedikleri bir anda, farkında olmadan başlarına gelecektir.
  • Hasan Basri Çantay: Senden azâbı çarçabuk (getirmeni) isterler. Eğer muayyen bir vakit olmasaydı o, elbette onlara gelib çatmışdı bile. (Bununla beraber) o, kendileri farkında olmayarak, onlara ansızın gelecekdir muhakkak.
  • İbni Kesir: Senden azabı çarçabuk isterler. Eğer belirtilmiş bir süre olmasaydı, azab onlara hemen gelirdi. Ama farkına varmadan o, kendilerine ansızın gelecektir.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Ve senden azabı alelacele isterler. Eğer muayyen bir akit olmasa idi elbette onlara azap geliverirdi. Ve muhakkak ki, onlara kendileri farkında olmaksızın gelecektir.
  • Tefhim-ul Kuran: Azab konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Eğer adı konulmuş bir ecel (tayin edilmiş bir vakit) olmasaydı, herhalde onlara azab gelmiş olurdu. Fakat kendileri şuurunda olmadan o, onlara kuşkusuz apansız geliverecektir.
  • Gaziantep Evden Eve Taşımacılık

    Sistemli Evden Eve Nakliyat

    antepevdenevetasimacilik.com