Nâziât  Suresi 25. Ayet Meali

Your browser doesn’t support HTML5 audio

فَأَخَذَهُ ٱللَّهُ نَكَالَ ٱلْءَاخِرَةِ وَٱلْأُولَىٰٓ
Türkçesi Kökü Arapçası
  • onu cezalandırdı
  • ا خ ذ
  • فَأَخَذَهُ
  • Allah
  • اللَّهُ
  • azabıyle
  • ن ك ل
  • نَكَالَ
  • sonun
  • ا خ ر
  • الْاخِرَةِ
  • ve ilkin
  • ا و ل
  • وَالْأُولَىٰ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Allah onu, ibret verici şekilde dünya ve âhiret cezasıyla cezalandırdı.
  • Diyanet Vakfı: Allah onu, (herkese ibret olarak) dünya ve ahiret azabıyla cezalandırdı.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Allah da onu tuttu, sonuna ve önüne (ahirette ve dünyada) ibret olmak üzere bir cezaya çarptırdı.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Allah da onu tuttu, dünya ve ahiret azabıyla yakalayıverdi.
  • Ali Fikri Yavuz: Allah da onu dünya ve ahiret azabı ile yakalayıverdi.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Allah da onu tuttu sonuna önüne nekâl olmak üzere tenkîl ediverdi
  • Fizilal-il Kuran: Allah bunun üzerine onu dünya ve ahiret azabına uğrattı.
  • Hasan Basri Çantay: Bunun üzerine Allah onu hem âhiret, hem dünyâ azâbiyle yakaladı.
  • İbni Kesir: Bunu üzerine Allah, onu dünya ve ahiret azabıyla yakaladı.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Fakat Allah, onu ahiretin de, dünyanın da ukûbetiyle yakaladı.
  • Tefhim-ul Kuran: Böylelikle Allah (c.c.) onu, ahiret ve dünya azabıyla yakaladı.
  • Gaziantep Evden Eve Taşımacılık

    Sistemli Evden Eve Nakliyat

    antepevdenevetasimacilik.com