Neml  Suresi 37. Ayet Meali

Your browser doesn’t support HTML5 audio

ٱرْجِعْ إِلَيْهِمْ فَلَنَأْتِيَنَّهُم بِجُنُودٍ لَّا قِبَلَ لَهُم بِهَا وَلَنُخْرِجَنَّهُم مِّنْهَآ أَذِلَّةً وَهُمْ صَٰغِرُونَ
Türkçesi Kökü Arapçası
  • dön (söyle)
  • ر ج ع
  • ارْجِعْ
  • onlara
  • إِلَيْهِمْ
  • onlara gelirim
  • ا ت ي
  • فَلَنَأْتِيَنَّهُمْ
  • ordularla
  • ج ن د
  • بِجُنُودٍ
  • asla
  • لَا
  • karşı koyamayacakları
  • ق ب ل
  • قِبَلَ
  • kendilerinin
  • لَهُمْ
  • ona
  • بِهَا
  • ve onları sürüp çıkarırım
  • خ ر ج
  • وَلَنُخْرِجَنَّهُمْ
  • oradan
  • مِنْهَا
  • zilletle
  • ذ ل ل
  • أَذِلَّةً
  • ve onları
  • وَهُمْ
  • hor ve hakir olarak
  • ص غ ر
  • صَاغِرُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: “Sen onlara dön. Andolsun, biz onlara, karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak çıkarırız.”
  • Diyanet Vakfı: (Ey elçi!) Onlara dön; iyi bilsinler ki, kendilerine asla karşı koyamıyacakları ordularla gelir, onları muhakkak surette hor ve hakir halde oradan çıkarırız!
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): (Ey elçi) dön onlara (söyle): «Vallahi karşı gelemeyecekleri ordularla varırım da, oradan kendilerini perişanlıklar içinde hor ve hakir oldukları halde çıkarırım.» dedi.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: «(Ey elçi) Onlara var (söyle); iyi bilsinler ki, kendilerine asla karşı koyamayacakları ordularla gelir, onları, muhakkak surette hor ve hakir halde oradan çıkarırız!»
  • Ali Fikri Yavuz: (Ey heyet reisi, hediyelerinle) dön o padişaha (Belkıs’a) ve kavmine... VAllahi, karşı gelemiyecekleri ordularla varırım da, oradan (Sebe’den) kendilerini zilletler içinde hor oldukları halde çıkarırım.”
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Dön onlara, vallahi karşı gelemiyecekleri ordularla varırım da oradan kendilerini zilletler içinde hor, hakıyr oldukları halde çıkarırım
  • Fizilal-il Kuran: Şimdi efendilerine dön. Yemin ederim ki, karşı koyamayacakları kadar güçlü bir ordu ile üzerlerine yürürüz. Ve onurlarını çiğneyerek burunlarını yere sürte sürte onları yurtlarından çıkarırız.
  • Hasan Basri Çantay: «Dön onlara. Andolsun önüne geçemeyecekleri ordularla onlara gelir, onları, hor ve hakîr oldukları halde, oradan çıkarırım».
  • İbni Kesir: Geri rötür onlara. Andolsun ki; güç yetiremeyecekleri bir ordu ile gelir onları oradan alçalmış ve küçük düşmüş olarak çıkartırım.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: «Onlara dön, elbette onlara öyle ordular ile gelirim ki, onların bunlara karşı takatları yoktur. Ve elbette onları zelil ve onları hakîr (kuvvetten mahrum) kimseler oldukları halde oradan çıkarırım.»
  • Tefhim-ul Kuran: «Sen onlara dön, biz onlara öyle ordularla geliriz ki, onlar için karşı koymak mümkün değil ve biz onları ordan horlanmış, aşağılanmış ve küçük düşürülmüşler olarak sürüp çıkarırız.»
  • Gaziantep Evden Eve Taşımacılık

    Sistemli Evden Eve Nakliyat

    antepevdenevetasimacilik.com