Kehf  Suresi 97. Ayet Meali

Your browser doesn’t support HTML5 audio

فَمَا ٱسْطَٰعُوٓا۟ أَن يَظْهَرُوهُ وَمَا ٱسْتَطَٰعُوا۟ لَهُۥ نَقْبًا
Türkçesi Kökü Arapçası
  • artık
  • فَمَا
  • ne güçleri yetti
  • ط و ع
  • اسْطَاعُوا
  • أَنْ
  • onu aşmaya
  • ظ ه ر
  • يَظْهَرُوهُ
  • ne de
  • وَمَا
  • güçleri yetti
  • ط و ع
  • اسْتَطَاعُوا
  • onu
  • لَهُ
  • delmeye
  • ن ق ب
  • نَقْبًا
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Artık onu ne aşabildiler, ne de delebildiler.
  • Diyanet Vakfı: Bu sebeple onu ne aşmaya muktedir oldular ne de onu delebildiler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Artık ne onu aşabildiler, ne de delebildiler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Artık Ye´cuc ve Me´cuc bu seti ne aşabildiler ne de delebildiler.
  • Ali Fikri Yavuz: Artık onu (seddi), ne aşabildiler, ne de delebildiler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Artık onu ne aşabilirler ne de delebilirler
  • Fizilal-il Kuran: Ye´cuc ile Me´cuc, bu setin ne üzerinden aşabildiler ve ne de bir yerinde delik açabildiler.
  • Hasan Basri Çantay: Artık onu aşmıya da güc yetiremediler, onu delmiye de muktedir olamadılar.
  • İbni Kesir: Onlar; artık onu, ne aşabildiler, ne de delip geçebildiler.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Artık ne onun üstüne çıkmaya kâdir oldular ve ne de onun için delik açmaya güçleri yetti.
  • Tefhim-ul Kuran: Böylelikle, ne onu aşabildiler, ne de onu delmeye güç yetirebildiler.
  • Gaziantep Evden Eve Taşımacılık

    Sistemli Evden Eve Nakliyat

    antepevdenevetasimacilik.com