Araf Suresi 107. Ayet Meali

Your browser doesn’t support HTML5 audio

فَأَلْقَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِىَ ثُعْبَانٌ مُّبِينٌ
Türkçesi Kökü Arapçası
  • bunun üzerine attı
  • ل ق ي
  • فَأَلْقَىٰ
  • asasını
  • ع ص و
  • عَصَاهُ
  • birden
  • فَإِذَا
  • o
  • هِيَ
  • bir ejderha (oluverdi)
  • ث ع ب
  • ثُعْبَانٌ
  • açıkça
  • ب ي ن
  • مُبِينٌ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Bunun üzerine Mûsâ, asasını yere attı. Bir de ne görsünler, apaçık bir ejderha.
  • Diyanet Vakfı: Bunun üzerine Musa asasını yere attı. O hemen apaçık bir ejderha oluverdi!
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bunun üzerine asasını bırakıverdi. Bir de ne görsün; koskoca bir ejderha kesiliverdi.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Bunun üzerine Musa, asâsını yere bırakıverdi, o da birdenbire kocaman bir ejderha kesiliverdi.
  • Ali Fikri Yavuz: Bunun üzerine Mûsa, asâsını yere bıraktı. Hemen o anda asâ, kocaman bir ejderha oluverdi.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bunun üzerine asasını bırakıverdi, ne baksın o koskoca bir ejderha kesiliverdi
  • Fizilal-il Kuran: bunun üzerine Musa, elindeki değneği yere attı, değnek o anda sahici bir yılan oluverdi.
  • Hasan Basri Çantay: Bunun üzerine (Musa) asasını bırakdı, bir de ne görsünler: O, apaçık bir ejderhâdır.
  • İbni Kesir: Bunun üzerine asasını bıraktı. Bir de ne görsünler; o, apaçık bir ejderhadır.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Bunun üzerine âsâsını bıraktı. Âsâ hemen apaçık bir ejderha oluverdi.
  • Tefhim-ul Kuran: Böylelikle (Musa) asasını fırlatınca, anında apaçık bir ejderha oluverdi.
  • Gaziantep Evden Eve Taşımacılık

    Sistemli Evden Eve Nakliyat

    antepevdenevetasimacilik.com