Araf Suresi 133. Ayet Meali

Your browser doesn’t support HTML5 audio

فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمُ ٱلطُّوفَانَ وَٱلْجَرَادَ وَٱلْقُمَّلَ وَٱلضَّفَادِعَ وَٱلدَّمَ ءَايَٰتٍ مُّفَصَّلَٰتٍ فَٱسْتَكْبَرُوا۟ وَكَانُوا۟ قَوْمًا مُّجْرِمِينَ
Türkçesi Kökü Arapçası
  • biz de gönderdik
  • ر س ل
  • فَأَرْسَلْنَا
  • onların üzerine
  • عَلَيْهِمُ
  • tufan
  • ط و ف
  • الطُّوفَانَ
  • ve çekirge
  • ج ر د
  • وَالْجَرَادَ
  • ve kımıl (haşerat)
  • ق م ل
  • وَالْقُمَّلَ
  • ve kurbağalar
  • ض ف د ع
  • وَالضَّفَادِعَ
  • ve Kan
  • د م و
  • وَالدَّمَ
  • mu’cizeler olarak
  • ا ي ي
  • ايَاتٍ
  • ayrı ayrı
  • ف ص ل
  • مُفَصَّلَاتٍ
  • ama yine büyüklük tasladılar
  • ك ب ر
  • فَاسْتَكْبَرُوا
  • ve oldular
  • ك و ن
  • وَكَانُوا
  • bir topluluk
  • ق و م
  • قَوْمًا
  • suçlu
  • ج ر م
  • مُجْرِمِينَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Biz de, her biri ayrı ayrı birer mucize olmak üzere başlarına tufan, çekirge, ürün güvesi (haşarat), kurbağalar ve kan gönderdik. (Hiçbirinden ders almadılar.) Büyüklük tasladılar ve suçlu bir kavim oldular.
  • Diyanet Vakfı: Biz de ayrı ayrı mucizeler olarak onların üzerine tufan, çekirge, haşere, kurbağalar ve kan gönderdik; yine de büyüklük tasladılar ve günahkâr bir kavim oldular.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Biz de kudretimizin ayrı ayrı mucizeleri olmak üzere başlarına tufan, çekirge, haşereler, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine inat ettiler ve çok suçlu bir toplum oldular.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Biz de kudretimizin ayrı ayrı alâmetleri olmak üzere başlarına tufan, çekirge, haşereler, kurbağalar ve kan gönderdik, yine inad edip direndiler ve çok mücrim (suçlu) bir kavim oldular.
  • Ali Fikri Yavuz: Biz de, kudretimizin ayrı ayrı alâmetleri olmak üzere, başlarına (sel felâketi) tufan, (ekinlerine) çekirge, haşerat, (evlerine) kurbağa ve (sularına) kan gönderdik. Yine de inad ettiler, kibirlendiler. Onlar öyle mücrimler gürûhu idiler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Biz de kudretimizin ayrı ayrı âyetleri olmak üzere başlarına tufan gönderdik, çekirge gönderdik, haşerat gönderdik, kurbağalar gönderdik, kan gönderdik yine inad ettiler ve çok mücrim bir kavm oldular
  • Fizilal-il Kuran: Biz de onlara, ayrı ayrı birer mucize olarak su baskını, çekirge sürüsü, zararlı böcek salgını, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine de burun kıvırarak günahkâr bir toplum oldular.
  • Hasan Basri Çantay: Bunun üzerine biz de, ayrı ayrı alâmetler olmak üzere, başlarına tuufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan gönderdik. (Böyle iken) yine (îman etmeyi) kibirlerine yediremediler. Onlar öyle günahkârlar güruhu idiler.
  • İbni Kesir: Bunun üzerine, biz de birbirinden ayrı mucizeler olarak başlarına tufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine de büyüklük taslayıp suçlular güruhu oldular.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Artık biz onların üzerine ayrı ayrı harikalar olmak üzere tufanı, çekirgeleri, böcekleri, kurbağaları, kanı gönderdik. Yine böbürlendiler ve günahkârlar olan bir kavim oldular.
  • Tefhim-ul Kuran: Bunun üzerine biz de, ayrı ayrı mucizeler (ayetler) olarak üzerlerine tufan, çekirge, buğday güvesi, kurbağa ve kan musallat kıldık. Yine büyüklük tasladılar ve suçlu-günahkâr bir kavim oldular.
  • Gaziantep Evden Eve Taşımacılık

    Sistemli Evden Eve Nakliyat

    antepevdenevetasimacilik.com