Şuarâ  Suresi 202. Ayet Meali

Your browser doesn’t support HTML5 audio

فَيَأْتِيَهُم بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ
Türkçesi Kökü Arapçası
  • (azab) onlara gelir de
  • ا ت ي
  • فَيَأْتِيَهُمْ
  • ansızın
  • ب غ ت
  • بَغْتَةً
  • onlar
  • وَهُمْ
  • hiç
  • لَا
  • farkında olmazlar
  • ش ع ر
  • يَشْعُرُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: (201-203) Onlar, farkında olmadan ansızın kendilerine gelecek olan elem dolu azabı görüp de, “Bize mühlet verilmez mi?” demedikçe, ona inanmazlar.
  • Diyanet Vakfı: İşte bu (azap) onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverecektir.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): o azap kendilerine ansızın hiç farkında olmadıkları bir anda gelecektir,
  • Elmalılı Hamdi Yazır: İşte bu (azab) onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverecektir.
  • Ali Fikri Yavuz: İşte, bu azab, hiç farkında değillerken, ansızın kendilerine gelecektir.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ki geliversin de kendilerine ansızın, hiç farkında değillerken
  • Fizilal-il Kuran: O azapla hiç farkında olmadıkları bir sırada, ansızın yüzyüze gelirler.
  • Hasan Basri Çantay: İşte bu (azab) onlara, kendileri de farkında olmayarak, ansızın gelecekdir.
  • İbni Kesir: O da kendilerine apansız, haberleri olmadan geliverir.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Artık (o azap) onlara hiç farkedemez bir haldeler iken ansızın geliverir.
  • Tefhim-ul Kuran: Artık o (azab), kendileri şuurunda olmadan onlara apansız gelecektir.
  • Gaziantep Evden Eve Taşımacılık

    Sistemli Evden Eve Nakliyat

    antepevdenevetasimacilik.com